
İnsan türü, muhtemelen yeryüzünde bitkilerle en yakın ilişkide bulunan canlılardan biridir. Bitkileri beslenmeden tedaviye, peyzajdan sanata kadar çok çeşitli alanlarda kullanmış; yaşamın hemen her evresinde onlardan faydalanmıştır.
Bitkiler, kendi yaşamlarını sürdürebilmek için çeşitli savunma stratejileriyle donanmıştır. Bu stratejilerden biri de kimyasal savunma, yani zehir üretimidir. Zehirli bileşikler, bitkilerde çoğunlukla otçullara, patojenlere ve diğer tehditlere karşı bir koruma aracı olarak işlev görür. İlginçtir ki insanlar bu zehirli bitkileri çoğu zaman tedavi amacıyla da kullanmıştır. Çünkü zehir, doğru dozda kullanıldığında şifaya dönüşebilir.
İnsanlar, zehirli bitkileri yalnızca tedavi amacıyla değil, aynı zamanda savaşlarda ve saldırılarda da kullanmışlardır. Özellikle ok uçlarına sürülen bitkisel zehirler, düşmanları etkisiz hale getirmek için etkili bir yöntem olmuştur. Bunun yanı sıra tarihte birçok suikast ve intihar vakasında da zehirli bitkiler başrolde yer almıştır.
Zehirli bitkilerin beklenmedik kullanım alanlarından biri, insanların bu bitkilerle kendilerine bilinçli olarak zarar vermeleridir. Anadolu’da Clematis (akasma) türlerinin, dilenciler tarafından yara oluşturmak amacıyla kullanıldığı bilinmektedir. Evet, bu yönüyle akasmalar bir tür “dilenci bitkisi” sayılabilir. Bitkinin özellikle özsuyunun oldukça zehirli olduğu, çeşitli kaynaklarda belirtilmektedir. Ayrıca bazı akasma türlerinin tüm bitki aksamının bazı türlerinin ise yapraklarının zehirli olduğu bilinmektedir.
Clematis (akasma), düğün çiçeğigiller (Ranunculaceae) familyasına ait, sarılıcı ve odunsu gövdeli bir çalı cinsidir. Dünya genelinde bu cinse ait 300’e yakın tür tanımlanmışken, Türkiye florasında doğal olarak yetişen 6 türü bulunmaktadır.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, “zehir aynı zamanda şifadır.” Peki, bu durumda akasmalar şifa amacıyla kullanılabilir mi? Bilimsel araştırmalar, bazı Clematis türlerinin yara iyileştirici özelliklere sahip olduğunu göstermektedir. İlginç bir şekilde, bu bitkinin özsuyu doğrudan cilde uygulandığında tahrişe ve hatta açık yaralara yol açabilir; bu yönüyle geçmişte sahte yara izlenimi yaratmak isteyenler tarafından kullanılmıştır. Ancak aynı bitki, doğru doz ve uygun işleme teknikleriyle hazırlanan kürlerde yara iyileştirici potansiyele de sahiptir.
Kaynaklar:
Alsop, J. A., Karlik, J. F. 2016. Poisonous Plants. Chapter 20 in D. Pittenger, ed., California Master Gardener Handbook, 2nd ed., ANR Publication 8560.
Drugs, 2025. Clematis. Erişim: https://www.drugs.com/npp/clematis.html?utm_source, Erişim tarihi: 05.07.2025.
Güner, A., Aslan, S., Ekim, T., Vural, M., Babaç, M. T. (Editörler) 2012. Türkiye Bitkileri Listesi (Damarlı Bitkiler). Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ve Flora Araştırmaları Derneği Yayını, İstanbul.
Şentürk, M. 2020. Zehir Aynı Zamanda Şifa Mıdır? Labmedya Dergisi, Sayı:60, pp:36.
Teshome, N., Degu, A., Ashenafi, E., Ayele, E., Abebe, A. 2022. Evaluation of wound healing and anti-inflammatory activity of hydroalcoholic leaf extract of Clematis simensis fresen (Ranunculaceae). Clinical, Cosmetic and Investigational Dermatology, 1883-1897.
Yıldız, B., Aktoklu, E. 2010. Bitki Sistematiği-İlkin Karasal Bitkilerden Bir Çeneklilere. Palme Yayıncılık, 1. Baskı, Ankara.