
Çoğumuz likenleri ilk gördüğümüzde yosunlara benzetir, hatta çoğu zaman onlarla karıştırırız. Oysa ne yosundurlar ne de sadece mantar ya da algdirler. Hatta tek başlarına bağımsız birer organizma bile sayılmazlar. Likenler; bir mantar ile bir algin (ya da siyanobakterinin) bir araya gelerek karşılıklı fayda üzerine kurulu bir ortak yaşam (simbiyoz) oluşturmasıyla meydana gelir.
Likenler, dünyada yayılış alanı en geniş canlı gruplarından biridir; öyle ki yalnızca iki çiçekli bitki türünün varlık gösterebildiği Antarktika’da bile yüzlerce liken türü yaşamaktadır (likenler çiçeksiz bitkilerdir). Bugün yeryüzünde en az 13.500 liken türünün bulunduğu bilinmektedir. Bu olağanüstü birliktelikler, yaşamlarını sürdürebilmek için yalnızca birkaç milimetre suya ihtiyaç duyar. Hatta, likenlerin uzay koşullarında dahi hayatta kalabildikleri kanıtlanmıştır. Nitekim Rhizocarpon geographicum ve Xanthoria elegans adlı liken türleri, 2005 yılında Rus Soyuz uzay aracında 15 gün boyunca dış koşullara maruz bırakılmış ve yaşamlarını sürdürebilmişlerdir.
Likenlerde alg kısmı, fotosentez yaparak mantara besin sağlar; mantar kısmı ise alge büyümesi için gerekli olan fiziksel ortamı ve korumayı sunar. Bu simbiyotik birliktelik sonucunda, ekosistemlerin öncül canlıları olarak değerlendirilen likenler ortaya çıkar. Üstelik likenler, ren geyikleri gibi bazı hayvanlar için temel besin kaynağıdır. Öyle ki ren geyiklerinin kışın günde 3-5 kg liken tükettikleri bilinmektedir.
Likenlerin yaşam süreleri de uzundur; bazısının binlerce yıl yaşadığı bilinmektedir. Duyarlı likenlerin hava kalitesinin düşük bölgelerde yaşamadığı bilinmektedir. Bu gibi bölgelerde bilim insanları tarafından dayanıklı liken türlerinin artışı gözlenmiştir. Bu durum dayanıklı liken türlerinin varlığı aracılığı ile hava kalitesinin belirteci olarak görülebilmektedir.
Likenlerin hava kirliliği biyomonitörü olarak kullanımı 19. yüzyıla kadar uzanır. Bugün, likenler sadece ilginç bir canlı olmakla kalmıyor; aynı zamanda çevremizdeki kirleticileri “rapor eden” doğal göstergeler olarak da kullanılıyor. Amonyak, flor, ötrofikasyon, alkali toz, ağır metaller, radyoaktif maddeler, klorlu hidrokarbonlar ve asit yağmuru gibi çeşitli kirleticilerin varlığı ve yoğunluğu, likenler aracılığıyla tespit edilip izlenebileceği bilinmektedir.
2011 yılında Japonya’nın Fukuşima kentinde meydana gelen nükleer felaketin etkilerini araştıran bilim insanları, nükleer santralin 60 kilometre yarıçapındaki bitkileri incelediklerinde, iki liken türünü (Flavoparmelia caperata ve Parmotrema clavuliferum) biyoizleme (biyomonitör) amacıyla kullanılabilecek türler olarak önermişlerdir. Bu çalışma da likenlerin çevresel radyoaktif kirleticileri izlemedeki potansiyelini ortaya koymaktadır.
Kaynaklar:
Birand, H. (1996). Alıç Ağacı ile Sohbetler. Tübitak Yayınları, 12. Basım, Ankara.
Campbell, N. A., Reece J. B. (2008). Biyoloji (Çeviri Editörleri: Gündüz, E., Demirsoy A., Türkan İ.). Palme Yayıncılık, Ankara.
Dohi, T., Ohmura, Y., Kashiwadani, H., Fujiwara, K., Sakamoto, Y., Iijima, K. (2015). Radiocaesium activity concentrations in parmelioid lichens within a 60 km radius of the Fukushima Dai-ichi Nuclear Power Plant. Journal of Environmental Radioactivity, 146, 125-133.
Feuerer, T., Hawksworth, D.L. (2007). Biodiversity of lichens, including a world-wide analysis of checklist data based on Takhtajan’s floristic regions. Biodivers Conserv 16, pp. 85–98.
Holtmeier, F.K. (2015). Animals’ Influence on the Landscape and Ecological Importance. Springer.
Mancuso, S. (2019). La nazione delle piante (Bitki Ulusu). Gius. Laterza & Figli Spa. (Çeviri: Leyla Tonguç Basmacı, Alfa, 2022).
Nimis, P.L., Scheidegger, C., Wolseley, P.A. (2002). Monitoring with Lichens — Monitoring Lichens. Springer.