Bitkilerin Unutamadığı Dostlar ve Düşmanlar: Evrimsel Anakronizm | Bilimya

Çakırdikeni ve doğal düşmanları (Bilimya)

Bitkiler, diğer tüm canlılar gibi yaşadıkları ortama adapte olmak için evrimsel süreçte her türlü mekanizmayı kullanagelmiştir. Bu mekanizmaların başında kuşkusuz savunma mekanizmaları yer almaktadır.

Bitkiler milyonlarca yıldır yeryüzünde varlar ve varoluşlarından bugüne dek dostlarını ve düşmanlarını unutamadan yeryüzünde kalmaya devam ettiler.

Bir doğa gezisinde iken ya da yol kenarlarında bazı bitkilerin çok uzun ve ürkütücü dikenlerinin olduğuna yahut meyveleri iri, dikenli bazı bitkilere denk gelmişsinizdir. Böylesi bitkiler evrimsel süreçte bir zamanlar doğal düşmanlarına karşı savunma mekanizması olarak bu dikenlere sahip olabilmiştir. Bu gibi bitkilerin en garip tarafı söz konusu doğal düşmanlarının günümüzde nesillerinin tükenmiş olmasıdır. Yani morfolojilerindeki bu mekanizmalar aslında birer kalıntı savunma mekanizmalardır.

Bu duruma biyolojide ‘evrimsel anakronizm’ denilmektedir. Bu kavram ilk olarak bitki bilimci Daniel Janzen ve jeolog Paul S. Martin isimli bilim insanları tarafından 1982’de öne sürülmüştür.

 

Hayvan yok oldu, bitki kaldı

Peki, ne oldu da hayvanların soyu tükendi ve bu bitkiler günümüze dek geldi. Aslında bu ilginç bitkiler bahsettiğimiz söz konusu kalıntı savunma mekanizmaları sayesinde hayatta kalabildiler. Doğal düşmanı olan hayvan(-lar) ise ekosistemden elenen elemanlar oldular.

Bugün hâlâ bu bitkilerde kalıntı savunma mekanizmaları görmemizin sebebi budur.

Kaybolan (nesli tükenen) ve bu bitkilerle ilişkili hayvanların bazısı şunlardır; mamutlar, atlar, kapibaralar, gomfoterler, dev armadillolar ve yer tembel hayvanları.

 

Kutsal ve öfkeli

Avrupa ülkelerinin Noel ile ilişkilendirdikleri için kutsal kabul ettikleri bitki olan çoban püskülü (Ilex aquifolium) tam bir evrimsel anakronizm örneği olarak karşımızdadır.

Ülkemizde de yaşayan yüksek boylu çoban püsküllerinin yapraklarının her tarafı sert dikenlerle kaplıdır. Çoban püsküllerinin bir zamanlar kendileriyle birlikte yaşayan büyük otobur hayvanlara karşı almış oldukları bu savunma mekanizması da kalıntıdır. Çünkü günümüzde çoban püsküllerinin doğasında o yükseklikteki bir ağacın yapraklarını yiyebilecek kadar büyük bir hayvan yoktur.

 

Dev çekirdekler

Bitkilerde tohum dağılım mekanizmalarında iki temel mantık vardır; birincisi mümkün mertebe uzağa gitmek ve ikincisi nerede olursa olsun hayata tutunabilmektir.

Karahindiba tohumlarını düşünün; üfürdüğünüzde uzaklara uçuşan o tohum taneleri özel paraşüt benzeri tüylü (pappus) yapılara sahiptir. Bu yapı tohumları uzağa taşımaya aracı olmaktadır. Tohum yere düştüğünde uygun koşulları oluşur oluşmaz çimlenir ve yeni bitki gelişip büyür. Fakat bu yapı evrimsel süreçte özellikle kazanılmıştır. Yani rüzgâr ve hayvanlar aracı kılınarak tohum dağılım mekanizması gelişmiştir.

Daha büyük meyvelere ve çekirdeklere sahip bitkiler de vardır. Peki onlar neden hafif olmak ve uzaklara uçuşmak yerine ağır olmayı tercih etti? İşte burada yine ‘evrimsel anakronizm’ devreye girmektedir. Zamanında tohumları (çekirdekleri) büyük ve uzun boylu hayvanlardan zarar görmesin ve onlar aracılığı ile dağılsın diye sert ve iri çekirdekler gibi özelliklere sahip olmuşlardır. Örneğin; avokado böyle bir bitkidir. Avokadolar; zirai olanları (tarımı yapılanları) insanlık sayesinde yüzyıllar boyunca daha etli bir forma kavuşmuştur. Oysa orijinalinde çok ince bir etli yapıya ve irice bir çekirdeğe sahiptir. Bu da avokadoyu bir zamanlar yaşayan ama şu an nesilleri tükenmiş büyük hayvanları aracı olarak kullanma şeklinde (çekirdekleri tüm yiyip dışkıları aracılığı ile tohumun çimlenmesine yardımcı olması gibi) öne çıkmaktadır. Günümüzde bu çekirdekleri yiyebilecek büyük bir hayvan yok ama hâlâ avokadolar iri çekirdeklidir.

Örnekler avokado ile sınırlı değil; Şili hindistan cevizi ile günümüzde yaşamayan bir fil akrabası olan gomfoterler de buna örnektir. Görüldüğü üzere bitkilerin bu hayvanlara karşı kazandıkları donanımlar sadece savunma amaçlı değil aynı zamanda tohumların dağıtıcısı rolü açısından da önemlidir. Örneğin; dodo ağacı ile dodo kuşu buna güzel örnektir. Dodo ağacının neslinin tükenme riski bulunmakta ve bunun da sebebini bilim insanları tohumlarının dağıtıcısı olan dodo kuşlarının neslinin tükenmiş olmasına bağlamaktırlar.

 

Unutulamayacak Dostlar

Örnekler bütün bunların geçmişten günümüze dek gerçekleştiğini gösteriyor. Burada akıllara; ‘bunun devamı gelecekte de gelebilir mi?’ sorusu takılıyor. Yani bazı bitkiler hâli hazırda yaşayan doğal düşmanlarına karşı veya dostları için birtakım donanımlar kazanıyorken bu hayvanlar gelecekte nesilleri tükendiğinde bitkilerin bahsettiğimiz bu donanımları kalmaya devam edecek mi? Görünüşe göre; evet. Bu beklenen bir senaryo.

Daha kötü senaryolar da olabilir: dostların kaybedilmesi. Bitkilerin dostu, tozlaştırıcıları veya tohum dağıtıcıları yok olursa bu bitkiler de hayatta kalamazlar. Günümüz şartları yani insanın evirdiği (daha doğru tabirle bozduğu) ekosistemde maalesef bu senaryolardan bazısını yaşamaya başladık bile. Örneğin; fillerin çok sevdiği Omphalocarpum bitkisinin meyveleri buna örnektir. Fillerin bu meyveleri hortumları ve dişleri ile yedikleri ve çekirdeklerinin dağıtıcısı oldukları bilinmektedir. Günümüzde maalesef fillerin sayısında azalma olduğundan Omphalocarpum bitkisi de ciddi tehlike altındadır.

 

İnsanın evrimsel anakronizme etkisi

Görüleceği üzere bahsi geçen hayvanların bir kısmı insan etkileri ile yok olmuştur. Söz konusu hayvanların yok oluşu, ilişkili olduğu bitkinin neslinin tükenmesine de sebep olabilir. Bu sebeple insan türü birçok biyolojik olayı alt üst ettiği gibi diğer canlılardaki evrimsel anakronizm olayına da etkileri olmaktadır.

Tüm bu bilgileri bilen, araştıran ve yine aynı canlı türü olan insan türü olarak; daha fazla canlının yaşamına dokunmamalı, onları avlamamalı, onları yaşam alanlarından çekmemeliyiz. En azından insan türü olarak geçmişteki (ve maalesef halen devam eden) ekolojik yıkımın bedeli olarak bunu borç bilmeliyiz.

 

Tablo 1. Evrimsel anakronizmlere bazı örnekler

Bitki İlişkili olduğu soyu tükenmiş hayvan Açıklama
Alluaudia türleri Maymun lemur Soyu tükenmiş bu hayvandan geriye ilişkili olduğu bitkide savunma amaçlı iri dikenler kalmıştır.
Avokado (Persea americana) Dev yer tembel hayvanı Tohumlarının dağıtıcısı, dolayısıyla dost canlılardı. Ama avokado çekirdekleri unutulmayan dosttan hatıra olarak iri kaldı.
Baobab ağaçları (Adansonia türleri) Archaeolemur Soyu tükenmiş bu lemur cinsi hayvanların, baobab ağaçlarının iri tohumlarının dağıtıcısı olduğu düşünülmektedir. Günümüzde Archaeolemur kalmadı ve baobabların tohumlarının bilinen bir dağıtıcısı yoktur.
Boko ağacı (Balanites wilsoniana) Orman filleri Bu ağaç yok olma potansiyeli olanlardandır. Ağaç sadece fillerin olduğu bölgelerde yaşamaktadır. Filler azalıyor. Böyle giderse ağaçlar da giderek azalacaktır.
Kalça palmiyesi (Lodoicea maldivica) Bilinmiyor Bitkinin meyveleri dünyanın en büyük meyveleri olarak bilinmektedir. Günümüzde hiçbir hayvanla ilişkilendirilemediği gibi geçmişte hangi hayvanla ilişkili olduğu da bilinmemektedir. Ama meyveler hâla en büyük meyveler olarak yaşamaktadır.
Macrozamia türleri Genyornis Uçamayan bir kuş cinsi olan Genyornis’lerin soyları tükendi, şimdilerde hâlâ yaşayan Macrozamia türleri tohumlarının dağıtıcıları idi.
Madagaskar pandanı (Pandanus utilis) Büyük lemurlar Günümüzde yaşayan lemurlardan daha iri olan, soyu tükenmiş bu lemurların, pandanların iri sert kabuklu tohumlarını dağıttıkları düşünülmektedir.
Mitchell keberesi (Capparis mitchellii) Diprotodon Bu kebere türünün meyvelerinin, tohumlarının dağıtıcısı olduğu düşünülen hayvanın uzun zaman önce soyu tükenmiştir.
Şili hindistan cevizi (Jubaea chilensis) Gomfoterler Gomfoterler yok artık ama iri şili Hindistan cevizleri yaşıyor (şimdilik!).
Şişe palmiyesi (Hyophorbe türleri) Dev kaplumbağa türleri Hayvanlar için yemeye karşı dirençli yapıları bulunmaktadır. Bu yapılar muhtemelen zamanında yaşayan fakat şimdi nesli tükenmiş dev kaplumbağalara karşı bir savunma mekanizmasıydı.
Tambalacoque (Sideroxylon grandiflorum) Dodo, dev kaplumbağalar, geniş gagalı papağan veya hindistan cevizi yengeci Bu hayvanlardan hangisinin bitkiyle ilişkili olduğu tartışmalıdır, fakat hayvanlar yok olmuşken bitki sert büyük tohumları ile yaşamaya devam etmektedir.

 

 

Kaynaklar:

Barlow, C. (2001). The Ghosts of Evolution: Nonsensical Fruit, Missing Partners, and Other Ecological Anachronisms. New York: Basic Books.

Cheke, A. & Hume, J.P. (2009). Lost land of the dodo: The ecological history of Mauritius, Réunion and Rodrigues. T & AD Poyser, London,

Crowley, Brooke E., Godfrey, Laurie R. (1990). Why all those spines?: Anachronistic defences in the Didiereoideae against now extinct lemurs. South African Journal of Science. 109 (1–2): 7.

Crowley, B. E., Godfrey, L. R., & Irwin, M. T. (2010). A glance to the past: subfossils, stable isotopes, seed dispersal, and lemur species loss in Southern Madagascar. American Journal of Primatology, 73(1), 25–37.

González-Guarda, E., Loayza, A. P., Segovia, R. A., Rivals, F., Petermann-Pichincura, A., Ramírez-Pedraza, I., … & Latorre, C. (2025). Fossil evidence of proboscidean frugivory and its lasting impact on South American ecosystems. Nature Ecology & Evolution, 1-11.

Jackson, P.S.W., Cronk, Q.C.B., Parnell, J.A.N. (1988). Notes on the regeneration of two rare Mauritian endemic trees. Tropical Ecology (78): 56–65.

Janzen, D., Martin, P. S. (1982). Neotropical Anachronisms: The Fruits the Gomphotheres Ate. Science, 215(4528):19-27.

Low, T. (2017). What the Giants Ate. Erişim: australiangeographic.com.au, Erişim tarihi: 22.12.2025.

Mancuso, S. 2018 (İlk basım yılı). Bitkilerin İnanılmaz Yolculuğu. Alfa Yayınları (Çeviri: Leyla Tonguç Basmacı).

Mouschounti, T. (2025). The dodo tree and other stories. Erişim: https://stories.rbge.org.uk/archives/19390, Erişim tarihi: 21.12.2025.

Şentürk, M. (2024). Kalça Palmiyesi. Biomedya, 49:12.

Muhyettin Şentürk



Hakkımızda

Bilimya sitesi, İbni Sina Sağlık Derneği’nin öncülüğünde kurulmuş bir popüler bilim sitesidir. Sitemizde paylaşılmış tüm yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Sitemizdeki hiçbir yazı kaynak belirtmeksizin başka bir platformda paylaşılamaz.



Bizi Takip Edin


@2020 Tüm Hakları Gizlidir.