Beynini Kandırırsan Kiloyu Verirsin | Bilimya

Fazla kilolardan kurtulmak çağımızın en önemli çabalarından biri haline geldi. En temelde her şey temel bir doğa yasası olan enerjinin korunumuna dayanır. Eğer harcadığınız kalori, aldığınız kaloriden fazla ise, yani vücut toplamda enerji kaybediyorsa o zaman kilo verirsiniz. Burada kalori, bir enerji ölçü birimidir. Diğer taraftan harcadığınızdan çok enerji alıyorsanız kilo alırsınız. Bu, temel fiziğin koyduğu, bütün diyet programlarının uyması gereken en temel yasadır. Vücudumuz gıda ile enerji alır. Öte yandan üç temel süreçle enerji kaybeder: Metabolizma, sindirim (aldığımız gıdayı parçalamak için kullandığımız enerji) ve fiziksel aktivite. Aldığımız kalori, yani enerjinin çoğunluğu metabolizma ile yakılır. Metabolizma hızı kişiden kişiye değişir ve genelde metabolizma hızı yaşlandıkça düşer. Dolayısıyla kişi yaşlandıkça, aynı miktarda yemek yese de metabolizma hızı düştüğü için daha çok kilo alır. Yukarıda sunduğumuz denklemdeki sindirim ve metabolizma aracılığı ile harcanan enerjiyi kontrol etmemiz pek mümkün değildir. Dolayısıyla kilo vermek için kontrole açık olan iki unsur vardır, biri yemek diğeri de fiziksel aktivitedir.



ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER MEVCUT

Yediğimiz yemeğin kalori içeriği en temel etken olsa da, metabolizma hızı, acıkma gibi faktörler, aldığımız gıdanın içeriği ile yakından ilişkilidir. Gıdanın içeriği ile aldığımız kilolar arasındaki ilişki konusunda yıllar içerisinde farklı görüşler belirdi. 1980 ve 90’larda kilo alımının aldığımız gıdalardaki yağ oranı ile ilişkili olduğu fikri yaygındı. 2000’lerde yağ, yerini özellikle şeker gibi işlenmiş karbonhidratlara bıraktı. Bu dönemlerde kaleme alınan çok sayıda popüler kitap, karbonhidrat tüketimini eleştirirken, yağ tüketmenin kilo vermeye yardımcı olduğunu savundu. Bunun sonucunda karbonhidrat tüketimini ciddi oranda düşürmeye dayanan Atkins diyeti, karbonhidratı azaltıp yüksek miktarda yağ tüketmeye dayanan ketojenik diyet gibi çok sayıda diyet popüler oldu. Bu fikirler özellikle Canan Karatay’ın çabaları ile Türkiye’de de popüler oldu. Son yıllarda ortaya çıkan bir başka görüşe göre ise kilo almak karbonhidrat tüketiminin fazlalığından çok, protein tüketiminin az olması ile ilişkilidir. Bu görüşü savunanlara göre beslenmenin esas hedeflerinden biri günlük protein ihtiyacımızı karşılamaktır. Vücut, yeterince protein almadığı zaman daha çok gıdaya ihtiyaç duyar, bunun sonucunda da az proteinli bir diyet izlediğimiz zaman protein ihtiyacımızı karşılamak için daha çok yemek yeriz. Daha çok yemek yiyince de daha çok kalori alır, sonuç olarak da kilo alırız.

EN BÜYÜK DİYET ARAŞTIRMASI

Peki, bu görüşlerden doğru olanı hangisidir? Cevap vermek çok kolay değil, zira insanların yediği yiyecekleri uzun bir süre boyunca sistematik olarak kontrol edip, bunların kilo almaya etkisini incelemek zor. Ancak bu deneyi hayvanlar üstünde yapıp muhtemel bir cevap elde edilebilir. Nitekim geçtiğimiz hafta Aberdeen Üniversitesi ile Çin Bilimler Akademisi’nden bilim insanları bu konu ile ilgili yapılmış en büyük deneyin sonucunu Cell Metabolism isimli dergide yayımladılar. Fareler üstünde yapılan çalışma, şaşırtacak sonuçlar ortaya koydu. Söz konusu araştırma, yağ oranının yüzde 8,2 ile yüzde 80 arasında, karbonhidratın yüzde 10 ile yüzde 80 (şekerin yüzde 5 ile yüzde 30) ve protein oranlarının yüzde 5 ile yüzde 30 arasında değiştiği toplam 29 farklı diyet içermektedir. Bu 29 farklı diyet, tam üç ay boyunca beş farklı fare türü üstünde denendi. Bu süre, bir insanın 9 yıl boyunca aynı diyete maruz kalmasına eşdeğerdir. Farelerin kiloları süreç boyunca 100 bin kereden fazla tartıldı, mikro-MRI cihazları ile vücut yağları ölçüldü. Bu ölçümler çoğu insanı şaşırtacak bir sonuç ortaya koydu. Farelerin kilo almasını etkileyen tek faktör yağ tüketimi idi.

YAĞ TÜKETİMİ Mİ KİLO ALDIRIYOR?

Diyetteki yağ oranı yüzde 60 kadar arttıkça, farenin aldığı kilo artarken, yüzde 60’dan sonra farenin aldığı kilo azalmaya başlıyordu. Buna karşın yüzde 60 üstünde de fare hala az yağlı diyetlere göre daha kilolu oluyordu. Karbonhidrat oranı, kalorilerin yüzde 30’u şekerden gelse bile kilo almada hiçbir rol oynamıyordu. Farelere şeker ile yağı bir arada vermek ile sadece yağ vermek arasında fark yoktu. Farelerin kilo almasında esas olan şeker değil, yağ tüketimi idi. Araştırma protein tüketim oranının önemsiz olduğunu gösteriyordu. Farelerin tükettiği protein oranı yüzde 5 gibi düşük yüzdeye çekilse bile fareler kilo almıyordu. Yani iddia edildiği gibi bir protein hedefi söz konusu değildi. Peki, neden yağ tüketimi kilo almaya sebep oluyor? Araştırmacılara göre yağ, beyindeki ödül merkezini uyarıyor ve daha çok kalori alımına yol açıyor. Bu araştırmanın fareler üstünde yapılması sebebiyle vücudumuzdaki kiloların en büyük suçlusunun tükettiğimiz yağlar olduğunu kesin bir şekilde gösterdiğini iddia etmek mümkün değil. Ancak insan ve fare fizyolojisi ile metabolizmasının birbirine çok benzediği göz önüne alındığında bu araştırmanın insanların kilo alması ile ilgili büyük ihtimalle önemli ipuçları taşıdığını söyleyebiliriz.

Bu yazı Enis Doko’ya aittir ve ilk defa 12 Ekim 2018 tarihinde www.bilimoloji.com sitesinde yayınlanmıştır.



 

 


Hakkımızda

Bilimya sitesi, İbni Sina Sağlık Derneği’nin öncülüğünde kurulmuş bir popüler bilim sitesidir. Sitemizde paylaşılmış tüm yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Sitemizdeki hiçbir yazı kaynak belirtmeksizin başka bir platformda paylaşılamaz.



Bizi Takip Edin


@2020 Tüm Hakları Gizlidir.