Egzersiz Depresyondan Kurtulmanızı Sağlayabilir | Bilimya

Teknolojinin gelişmesinin hayatlarımızı kolaylaştırdığı su götürmez bir gerçek. Ancak teknolojinin gelişmesi ve yaşamımıza adapte olmasıyla beraber hareketsizlik, depresyon ve anksiyete oranlarında hızlı bir yükseliş görüldü. Depresyon en sık görülen hastalıklar arasında 4. Sırada yerini alırken Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre 10 yıl içinde 2. Sıraya yerleşmesi kaçınılmaz.

DEPRESYONLA MÜCADELE

Ülkemizdeyse antidepresan kullanımı dozajı 27,8’den 40’a ulaşmış, antidepresan kullanım oranı ise %65 artmış durumda. Ancak depresyonla mücadelede tek yol ilaçlar değil. Düzenli egzersiz ve fiziksel aktivite beyinde nöroplastisitenin artışını ve hipokampüsteki değişimleri tetikleyerek antidepresanların verdiği etkiyi doğal yollardan ve yan etkisiz bir şekilde sağlar.

EGZERSİZİN REÇETELENDİRİLMESİ NASIL OLMALI?

İngiltere, Kanada, Hollanda gibi ülkelerde psikiyatristler depresyondan muzdarip hastalara ilk adım olarak egzersiz ve fiziksel aktiviteyi reçetelendirirler. Egzersiz çoğunluğun gözünü korkutsa da günde 20 dakikalık tempolu bir yürüyüş de egzersiz sayılıyor ve orta dereceli depresyon tedavisinde kullanıyor. Buradaki en önemli etkense bu aktiviteyi sürekli kılabilmek. Çoğu insan için günde 20 dakika ile başlamak zor. Bu sebeple 5 dakika gibi kısa sürelerden başlayarak düzenli olarak süreyi arttırmak devamlılığı sağlamak açısından çok daha etkili.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre haftalık 150 dakikalık egzersiz ya da fiziksel aktivite günlük 1 antidepresana eşit derecede etki sağlıyor. Aynı zamanda açık havada yapılan egzersizler, kapalı ortamda yapılan egzersizlere nazaran daha fazla olumlu etki sağlıyor. Takım sporları, bireysel sporlardan daha fazla yarar sağlasa da bireysel sporlar da depresyonla mücadelede faydalı.

Ağır seviyede seyreden depresyonlar içinse egzersiz tek başına yeterli olamıyor. Ancak kullanılan ilaçların dozlarının azaltılmasına yardımcı oluyor.

Bu noktada daha fazla egzersiz yapmanın daha fazla yarar getireceği yanılgısına düşülmemesi gerektiğini hatırlatmak gerek. Uygun dozun üzerine çıkılması fiziksel ve psikolojik negatif etkileri yanında getirebilir. Uygun süre sizin bireysel özelliklerinize göre değiştiği için bunu hekiminizin, fizyoterapistinizin ya da deneyimli bir koçun hazırlamasında yarar var.