Bitkiler De Avlar Mı? | Bilimya

carla-quario-RbOT5aMbTsE-unsplash

Yeryüzünde yaşayan tüm canlılar beslenme, büyüme-gelişme ve adaptasyon gibi temel ortak amaçları güderler. Bu bakımdan söz konusu amaçlar doğrultusunda tüm canlılar neredeyse benzer özellikler sergilerler. Bitkiler de diğer canlılar gibi beslenme ve savunma amacı ile avlama yeteneklerine sahiptirler.

Beslenme amacı ile bitkiler sayısız yöntem geliştirip diğer canlıları avlayarak beslenir. Özellikle hayvanlarla beslenen bitkilere ‘etçil bitkiler (etobur/karnivor bitkiler)’ dense de bitkilerin diyetinde yalnız hayvanlar yoktur. Fakat azotça fakir topraklarda etçil bitkiler ilgili eksik maddeleri hayvanlardan temin ederler. Bunun için hayvanlara kıyasla daha ‘hareketsiz’ duran bitkilerin belli başlı avlama stratejileri geliştirdiği görülmektedir.

Her ne kadar bitkiler, hayvanlar gibi etçillik özelliği gösterse de -her konuda olduğu gibi bu konuda da- bitkiler söz konusu özellik bakımından da özelleştirmiştir. Bitkilerdeki etçilliğin hayvanlarınkinden farklı olduğu görülmektedir. Etçil hayvanlar temel enerji ve kalori kaynağı temini için avlarlar. Öte yandan etçil bitkiler mineral, özellikle azot ve fosfor kaynağı temini için avlamaktadırlar.

Avlama stratejilerinin en bol bulunduğu grup olan etçil bitkilerin sayısına bakıldığında; en az 600 tür gibi büyük bir rakamla karşılaşılmaktadır. Bu grup bitkiler yalnız güneş gülü (Drosera) ve sinekkapan (Dionaea) gibi bilindik yaprak kapama gibi aşina olduğumuz tuzakları değil ayrıca yapışkan kullanma, kimyasal kullanma vb. tuzaklar da dahil olmak üzere birbirinden farklı tuzak ve aletleri kullanmaktadırlar.

Sinekkapan bitkisinin avlama stratejisi basittir; belirli zaman aralıklarında iki tuzak tüye dokunan hayvan yaprak kapama tepkisini çalıştırmakta ve hızlı bir hamle ile yapraklar arasında kalıp avlanmaktadır. Etçil bitkiler arasında sadece yaprak kapama hareketleri yoktur. Örneğin; kültüre edilen bazı bitkilerde (patates, tütün gibi) bitkiler üzerinde ölü hayvanlar (böcekler) tespit edilmiş ve bilim insanları bu ve benzer bitkilerin yapıştırıcı tuzakları kullanarak hayvanların (böcekler) yapraklar üzerinde yapışıp kalmasını sağlayıp belli bir süre hayvanlar öldükten sonra yere düşüp bitkinin toprağına azot olarak girmiş olduklarını keşfetmişlerdir.

Bitkilerde avlama amaçlı yapışkan tuzaklı yapraklar sadece toprak üstünde mi kullanılır? 2012’ye kadar bu sorunun cevabı evet idi. Hatta 2012’ye kadar böyle bir soruyu sormak bile tuhaf gelebilirdi. Fakat 2012’de Brezilya’da yapılan yeni keşifle sinirotugiller ailesinden (Plantaginaceae) Philcoxia cinsine ait türlerin solucanları avlamak için yer altından yapıştırıcı tuzaklar kurduğu keşfedilmiştir (sinirotugillerde başka bir etçil bitki yok, şimdilik-!-). Bu buluş karnivor bitkiler evrimi açısından oldukça önemli olduğu gibi diğer azotça fakir topraklarda yaşayan bitkilerin de benzer tekniği kullanıp kullanmadıkları sorusunu gündeme getirip, bilimsel çalışmaların bu yöne kaymasına sebep olabilecektir.

Bitkilerde toprak altından tuzaklar oluşturma özelliği yalnız yapraklarla değil diğer organlarla da olabilmektedir. Örneğin; sumiğferigillerden (Lentibulariaceae) Genlisea cinsine ait türler de toprak altında soğan oluşturarak bu soğanlar sayesinde toprak altı canlıları bitkiye av olmaktadır.

Yapışkan kullanarak hayvanları avlayan etçil bitkilerin sayısı da fazladır. Hatta bu bitkiler içerisinde yapıştırıcı özelliği en kuvvetli olan bitkinin de Roridula cinsine ait bitkiler olduğu bulunmuştur. Hız bakımından da sumiğferleri (Utricularia) açık ara farkla en hızlısıdırlar. Bu bitkiler (sumiğferleri) hayvanları tetikleyici tüyler aracılığı ile özel organları olan keselerine düşmelerini sağlar. Söz konusu bu tuzaklama işlemi üç milisaniye sürmektedir. Bu süre etçil bitkiler arasında ve tüm bitkiler arasında en hızlı hareket olarak bilinmektedir. Büyüklük bakımından muhtemelen en büyük avı bitkiler aleminde suibrikleri (Nepenthes) yapmaktadırlar. Suibrikleri fare, kertenkele ve hatta kuş avlamakla ünlenmiştir.

Suibrikleri; ibrik benzeri bir tuzak organı ve bu organ da bir kapağa sahiptir. Kapaklar yağmur suyunu önlemek içindir fakat bir suibriği türünde (Nepenthes gracilis) kapak altındaki nektarlardan faydalanan karıncalar beklenmedik şekilde bitkinin tuzağına düşerler. Diğer türlerde nektar kaynağı olan kapaklar güvenilirdir çünkü; nektar sağlayıcısı olarak bitkiler tozlaştırıcıları için güvenilir ortam sağlarlar. Fakat bu suibriği türü bu konuda hayvanları zor durumda bırakmaktadır. Muhtemelen bu türde tozlaşma aracı yalnız karıncalar değildir ve tek tozlaştırma aracı olarak karıncalar kullanılmamaktadır diye düşünebiliriz.

Günümüz verileri bitkilerin besin alışkanlıklarını geliştirmek için hayvanları kullandıkları çok farklı stratejiler olduğunu göstermektedir. Örneğin gerçekte etçil olmayıp fakat hayvanları kullanan bitki grubu da vardır bunlara; ‘protokarnivorlar’ adı verilmektedir.

Bunlar dışında bitkilerin kimyasallar kullanarak da avladıkları bilinmektedir. Kimyasallar kullanarak bitkiler diğer canlıları hatta diğer bitkileri de ‘zehirleyerek’ avlayabilmektedir. Zehir kullanarak avlama yeteneği normalde canlılar içerisinde yalnız insanlarda var olduğu sanılmaktadır. Oysa insanlar zehirle avlama yeteneklerini bitkilerden öğrenmişlerdir. İnsanlardan çok daha önce bitkiler, hayvanları ve diğer bitkileri özütlerinde yer alan zehirli kimyasal maddelerle zehirleyerek avlamaktadır. Bu grup bitkilerde avlama amacı beslenmek için değil savunma amaçlı kullanılmaktadır.

Bitkilerin birbirinden farklı avlama stratejileri hayvanlara da ilham olmaktadır. Örneğin; böceklerle beslenen birçok eklembacaklının bitkilerle birlikte evrim geçirdiği bilinmektedir (evrim bilimde buna ‘paralel evrim’ denilmektedir). Bu eklembacaklılar otçul hayvanların saldırısına uğramış bitkilerin yolladığı uçucu sinyalleri fark ederek bu sinyalleri besin bulmak için ipucu olarak kullanmaktadırlar.

Etçil bitkiler yalnız bu hayvanlara değil insanlara da ilham olmaktadır. Portekiz’de, içindeki suyun doğal yöntemlerle temizlendiği yapay yüzme gölleri inşa eden bir tasarımcıya etçil bitkiler ilham olmuştur. Bu tasarımcı sivrisinek ve diğer sucul böcek larvalarını kontrol etmeye yardımcı olması için suya su miğferleri (Utricularia) eklemektedir.

Sonuç olarak; bitkiler beslenme ve savunma amaçlı avlama yeteneğine sahiptir. Bitkilerin bu yetenekleri diğer canlılara ilham olmakta veya bazı canlıların faydasına da olabilmektedir. Neticede bu yeteneğe sahip neredeyse tüm bitkilerin sayısı kadar farklı avlama stratejisinin var olabileceği öngörülmektedir.

 

 

Kaynaklar:

Chamovitz, D. 2012. What A Plant Knows – A Field Guide To The Senses (Bitkilerin Bildikleri – Dünyaya Bitkilerin Gözünden Bakmak). Metis Yayınları. İstanbul. (Çeviri: Gürol Koca).

Mancuso, S., Viola, A. 2017. Bitki Zekâsı (Verde Brillante). Yeni İnsan Yayınevi, 2.Baskı, İstanbul. (Çeviren: Almıla Çiftçi).

Pereira, C. G., Almenara, D. P., Winter, C. E., Fritsch, P. W., Lambers, H., Oliveira, R. S. 2012. Underground leaves of Philcoxia Trap and Digest Nematodes. Proceedings of the National Academy of Sciences, 109(4), pp. 1154–1158.

Thompson, K. 2018. Darwin’s Most Wonderful Plants: Darwin’s Botany Today (Darwin’in En Güzel Bitkileri: Günümüzde Darwin Botaniği). Ginko Bilim. Birinci Basım, Kasım/2019, İstanbul. (Çeviren: Mehmet Bona).

Muhyettin Şentürk



Hakkımızda

Bilimya sitesi, İbni Sina Sağlık Derneği’nin öncülüğünde kurulmuş bir popüler bilim sitesidir. Sitemizde paylaşılmış tüm yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Sitemizdeki hiçbir yazı kaynak belirtmeksizin başka bir platformda paylaşılamaz.



Bizi Takip Edin


@2020 Tüm Hakları Gizlidir.