Müdahale Ya Da Homo sapiens | Bilimya

Müdahale

Dünyamız 4,5 milyar yıl önce oluştu. Buna karşın canlılığın, dünyada yaşanabilir ortamın oluşması için dünyanın oluşumundan birkaç yüz milyon yıl geçmesi gerekmiştir. Buna göre yeryüzünde yaşam 3,5-4 milyar yıl önce başlamıştır. Bu 4 milyar yıllık yaşam tarihinde yaşamış (gelmiş geçmiş) canlıların %99,5 kadarının soyu tükenmiştir. Günümüzde kalan canlı türlerinin sayısı ise milyonlarla (8,7 milyon olduğu) ifade edilmektedir. Bu rakamların tüm canlıların birey sayısını değil, tür sayısını verdiğini belirtmek gerekir.

Milyonlarca canlı çeşidi içerisinde yalnız bir tür olan Homo sapiens’in (insanın) şu an dünyadaki popülasyonu (nüfusu) 7,8 milyardır. Bu rakamın gittikçe artacağı tahmin edilmektedir. İnsanoğlunun yüzbinlerce yıldır dünyadaki varlığı doğayı isteklerine göre biçimlendirmesine yol açmıştır. Özellikle sanayi devriminden sonra artan insan faaliyetleri ve nüfusu bu biçimlendirmeyi çoğu zaman negatif yöne çevirmiştir. Hali hazırdaki insan nüfusu ve gelecekteki artışı bu yönelimin devam edeceği güçlü tahminini mümkün kılmaktadır.

Burada insanoğlunun doğayı biçimlendirmesini ‘müdahale’ terimi altında ele alacağız. İnsanın doğaya (ya da çevreye) müdahalesini ikiye ayırmak mümkündür. Birincisi ‘olumsuz müdahale’, ikincisi ‘olumlu müdahale’dir.



            Olumsuz ve Olumlu Müdahale

Olumsuz müdahale; muhtevasında insanın bilmeyerek ya da bilmezden gelerek uyguladığı müdahale vardır. Canlı çeşitliliği bakımından nadide bir bölgede insan yapılaşması, olumsuz müdahaleye en basit örnektir.

Olumlu müdahale; muhtevasında insanın bilerek (bilinçli, kasten) uyguladığı müdahale vardır. Step bölgelerinde ağaçlandırma (egzotik ağaçlarla ‘süsleme’) çalışmaları yapmak buna örnektir.  Özünde ‘müdahale’ olduğundan neticesi yine olumsuzdur.

Görüldüğü üzere insanoğlunun doğaya müdahalesi her hâlükârda negatif yöndedir.

            Ne Yapabiliriz?

İnsanoğlu doğayı şekillendirmekte en mahir türdür. Bu sebeple doğaya müdahalelerinde hatalar çoktur. Zira müdahalenin her iki yönü (olumlu, olumsuz) doğaya negatif yansımaktadır. Bunun için üç ayrı unsuru ‘doğru’ uygulamak insanın doğaya müdahalesini zararsız (nötr) boyutuna eriştirebilir. Hatta nötr etkilerden pozitif katkılara dönüştürebilmek bile mümkündür.

Bu üç unsur; doğru yer, doğru canlı ve doğru zamandır.

            Doğru Yer

İnsan türü (Homo sapiens) doğayı şekillendirdiğinde bunu öncelikle insanlığın faydasını gözeterek uygular. Oysa bilim (özellikle ekoloji bilimi) fayda görenin yalnız insan olduğu durumlarda sonuçta (eninde sonunda) tekrar zarar görenin insan olacağını vurgulamakta ve öngörmektedir. Çünkü ekosistem bir bütündür ve bu bütün içinde insanoğlu zincirin yalnızca bir halkasıdır. Bu nedenle fayda görenin yalnız insan olmadığı, bununla beraber diğer canlıların da zarar görmeyip aksine fayda gördüğü bir müdahale gereklidir.

‘Doğru yer’ hususu bu sebeple önemlidir. Çünkü doğru yere müdahale insana da diğer canlılara da zararsız hatta faydalı olabilir. Biyolojik çeşitlilik bakımından coğrafik olarak bir geçiş noktasına (ki ekolojide bu bölgelere ‘ekoton’ denir) devasa boyutlardaki (yol, fabrika vs.) yapılaşmalar yalnız insanın fayda gördüğü fakat sonunda zarar göreceği bir müdahale örneğidir. Bununla beraber bu müdahalede söz konusu noktada diğer çoğu canlı zarar görecektir.

Olumlu müdahalede doğru yer hususu da bir o kadar mühimdir. Çünkü insan ‘akıllı’ ya da ‘düşünen’ sıfatını bilimsel anlamda (insanın bilimsel adı olan; Homo sapiens’teki ‘sapiens’ akıllı, düşünen anlamına gelmektedir) alsa da bu sıfatı gerçek anlamda hak etmelidir.



Şehirlerimizi binalar, yollar ve fabrikalar gibi yapılarla doldururken doğal yapıyı (çalıları, ormanları ve içindeki hayvanları) yok ettik ya da nesillerini tehlike altına aldık. İnsan türü olarak doğal yapının (doğanın her bir unsurunun) eksikliğini hem biyolojik hem de estetik olarak hissediyor olmalıyız ki bugün şehirlerimizi, sokaklarımızı (hatta evlerimizi) çeşitli canlılar, çiçekler, ağaçlar, parklar (tabiat parkları, botanik bahçeleri, hayvanat bahçeleri), peyzajlar ile süslemeye, doldurmaya çalışmaktayız. Bununla beraber ‘peyzaj mimarlığı’ gibi uygulamalı bilim dalı da bu gibi ihtiyaç ve eksiklikleri gidermek adına gelişmiş bilim dallarından biridir.

‘Doğru yer’ hususunun uygulamaya koyulması gereken noktalardan biri burasıdır. Örneğin; doğal ekosistemi step olan bir bölgeye kumul bitkileri ya da nemli ve yağışlı iklime adapte ağaçları dikmek/ekmek yanlış olacaktır. Bu gibi bitkiler ancak ‘doğru yer’e dikildiğinde/ekildiğinde insanın bu olumlu müdahalesi zararsız boyuta ulaşabilir.

            Doğru Canlı

Birçok ülkenin ve maalesef ki ülkemizin de zamanında sıtma ile mücadele için hastalığın dağıtıcısı sineklerin popülasyonlarını azaltmak amaçlanmış, bunun için sineklerin habitatları olan bataklıkları kurutma yoluna gidilerek egzotik ve istilacı bir bitki olan okaliptüs ağaçları dikilmiştir. Bu uygulama sıtma ile mücadelede her ne kadar başarılı olunsa da halihazırda bu bitkiler (okaliptüsler) birçok bölgeyi istila etmiş durumdadır. Okaliptüsler bugün ülkemizde en çok bulunan ağaçlar içerisinde (Orman Genel Müdürlüğü 2015 verilerine göre 17. sırada) yer almakta ve egzotik bitkiler içerisindeki en geniş popülasyona sahip ağaçlardır.  Üstelik bu bitkiler yüksek miktarda su tüketimleriyle bulundukları bölgenin ekolojik olarak doğal su düzenini de değiştirmektedir.

Doğru canlı (burada doğru bitki) ile bataklıkları kurutmak, hastalığı ve bitki istilasını önlemek seçeneği mevcutken istilacı ve egzotik türlerle yapılan olumlu müdahale sonuçta bu şekilde (er ya da geç) zarar boyutlarına ulaşabilmektedir. Bu zararlar biyolojik, ekolojik ve ekonomik olabilir.

‘Doğru canlı’ hususu ‘doğru yer’ hususu ile yakından bağlantılıdır. Doğru yerdeki doğru canlı ile müdahale ancak insanın doğadaki müdahalesinin yönünü değiştirebilir.

            Doğru Zaman

İnsanın doğaya müdahalesinde uygulaması gereken ya da uygulamada hatalı olduğu hususlardan biri de ‘doğru zaman’dır. Bu husus insanın doğaya ‘olumlu’ müdahalesinde uyguladığı hatalarla bağlantılıdır. Örneğin; ülkemizde (ve dünyada) birçok bölgede toplu ağaç dikimleri gerçekleştirilir. Halbuki bu dikimlerin sonunda takip edilen ağaçlardan önemli bir kısmının kuruduğu, hayatta kalamadığı gözlemlenmiştir (bu durum tarafımızdan da gözlemlenerek tecrübe edilmiştir). Bu durumun dikimin/ekimin doğru zamanda gerçekleşmemesi sebebiyle olduğu bilinmektedir.

Malumdur ki ‘doğru zaman’ hususu ‘doğru yer’ ve ‘doğru canlı’ hususları ile aynı anda uygulandığında anlamlı olabilmektedir.

            Homo sapiens’in Rolü

Milyonlarca canlı türü içerisinde tek bir tür olan Homo sapiens’in (insanın) doğaya müdahalesinde doğru uygulaması gereken bu üç önemli unsurun (doğru yer, doğru canlı ve doğru zaman) her biri ayrı değerde mühimdir. Yalnız karşılaştırma yapmak gerekirse en az değere sahip unsurun ‘doğru zaman’ olduğunu söylemek mümkündür. Lakin bu, söz konusu unsurun değersiz olduğu anlamına gelmemektedir. Zira ‘doğru yer’ ve ‘doğru canlı’ hususu çok daha önemli unsurlardır.

Dünya üzerindeki ekosistemlerde (biyosferde) yer alan her türün bir rolü vardır. İnsanın ekolojik rolü ise henüz tam olarak anlaşılamamıştır. İnsan türünün varlığı müdahalesiz mümkün olamazken buradaki esas rolü ‘müdahale’ olmamalıdır. Eğer insanın rolü müdahale olacaksa da bunu olumlu müdahalenin pozitif katkılı olan seçeneğine çevirmek bilinçli her bir Homo sapiens bireyinin ekolojik borcudur.



Kaynaklar:

Anonim, 2021. http://www.worldometers.info/tr/ (Erişim; 02.01.2021).

Campbell, N. A., Reece J. B. 2008. Biyoloji (Çeviri Editörleri: Gündüz, E., Demirsoy A., Türkan İ.). Palme Yayıncılık, Ankara.

Orman Genel Müdürlüğü. 2015. Türkiye Orman Varlığı. Erişim tarihi: 27.112020.

Şentürk, M. 2018, Şubat. Tükeniyoruz. (https://bilimya.com/tuketiyoruz-ve-tukeniyoruz.html).

Şentürk, M. 2019. Tüketiyoruz ve Tükeniyoruz. Labmedya Dergisi, Sayı: 55, pp. 48. (Bilimya; Erişim: https://bilimya.com/tuketiyoruz-ve-tukeniyoruz.html).

Muhyettin Şentürk



Hakkımızda

Bilimya sitesi, İbni Sina Sağlık Derneği’nin öncülüğünde kurulmuş bir popüler bilim sitesidir. Sitemizde paylaşılmış tüm yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Sitemizdeki hiçbir yazı kaynak belirtmeksizin başka bir platformda paylaşılamaz.



Bizi Takip Edin


@2020 Tüm Hakları Gizlidir.