Doğa Bilimleri | Bilimya

Şeyma Sürücü28 Şubat 2020

Teknolojinin gelişmesinin hayatlarımızı kolaylaştırdığı su götürmez bir gerçek. Ancak teknolojinin gelişmesi ve yaşamımıza adapte olmasıyla beraber hareketsizlik, depresyon ve anksiyete oranlarında hızlı bir yükseliş görüldü. Depresyon en sık görülen hastalıklar arasında 4. Sırada yerini alırken Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre 10 yıl içinde 2. Sıraya yerleşmesi kaçınılmaz. DEPRESYONLA MÜCADELE Ülkemizdeyse antidepresan kullanımı dozajı 27,8’den […]

Okumaya Devam Et

Alev Günal26 Şubat 2020

Sandığımızdan %9 daha hızlı genişleyen Evren’i anlayabilmek için Fizikçilerin yeni araştırmalar yapmaları gerekiyor. Tahminlerden daha hızlı genişlediğini onaylayan Nasa’ya ait Hubble Uzay Teleskobu, bunu kanıtlayabilmek için, komşu galaksilerden 70 adet yıldızın ışığını ölçümledi. Hubble Uzay teleskobunun bugüne kadar gözlemlediği en uzak mesafe, yaklaşık 10-15 milyar ışık yılı uzaklıktadır. Dünya’nın ve atmosferinin üzerinde uçan ve […]

Okumaya Devam Et

Beyza Zeynep KURT25 Şubat 2020

Evinizin havasını arındırmak istiyorsanız metrekare başına 10 ila 100 saksı bitkisi gerekir. Bu miktar, dairenizi bir ormana dönüştürmeye yeter.” Ormanda yürüyüşe çıkarsanız, taze havayı hissedebilirsiniz. Biz bunu genellikle ağaçların ve bitkilerin havayı temizleyebilme özelliklerine bağlarız. Karbondioksiti emer ve oksijeni salar, havayı kirlerinden arındrırırlar. Aynı işlevin evimizde ki hava için de geçerli olduğunu düşünürüz. Şehir hayatındaki […]

Okumaya Devam Et

Merve Nur Yaşar22 Şubat 2020

Nadir bir keşif mahiyetinde olan Kepler 51 Gezegenleri, süper puf yapılarından dolayı bu takma ismi almışlardır. Yoğunlukları pamuk şekeri kıvamında olan bu gezegenler, 2012 yılında NASA’nın Kepler Uzay Teleskopu ile keşfedilmişlerdir. Hidrojen ve Helyum, bu gezegenlerin atmosferlerini öylesine şişirmiştir ki gezegenlerin boyutları neredeyse Jüpiter kadar olmuştur. Fakat kabarık ve hantal görünümlerine rağmen kütle olarak […]

Okumaya Devam Et

Şeyma Sürücü21 Şubat 2020

Hiç hareket etme yeteneğinizi kaybetmekten korktunuz mu? Hem de görünürde belli bir sebep olmadan. Böyle bir durum size olanaksız geldiyse Spinal Musküler Atrofi ile tanışın. 5. Kromozomda taşınan SMN1 ve SMN2 genlerindeki bozukluktan kaynaklanan genetik bir hastalık olan Spinal Musküler Atrofi yaklaşık 300 Milyon kişinin hayatını etkiliyor. Kaslarımız 2’ye ayrılır: İstemli hareket ettirdiklerimiz ve kalp […]

Okumaya Devam Et

Alev Günal18 Şubat 2020

752x395-su-dunyanin-sonunu-bir-turlu-getiremediler-1528558361479.jpg

Uzay-zaman, uzayın üç boyutunu, zamanın dördüncü boyutu ile birleştiren kavramsal bir modeldir. En başarılı fizik teorilerine göre, uzay-zaman; ışık hızına yakın seyahat etmenin yanı sıra, evrendeki büyük nesnelerin hareketinden kaynaklanan olağandışı göreceli etkileri açıklar. Uzay Zamanı Kim Keşfetti? Ünlü fizikçi Albert Einstein, görelilik teorisinin bir parçası olarak uzay-zaman fikrinin gelişmesine yardımcı oldu. Kendisinin […]

Okumaya Devam Et

Muhyettin Şentürk17 Şubat 2020

Her canlı gibi bitkiler de çevresel şartlara uyum göstermek için bazı özellikler kazanabilir ya da mevcut özelliklerini değiştirebilirler. Bu şekilde çevredeki olumsuz koşullara direnebilirler. Vücut yapılarında ya da yaşayışlarında değişiklikler görülen bu bitkilere ‘ekolojik tip’ denir. Kurakçıl yaşama uyum sağlamış bitkiler buna örnektir. Kurakçıl ortamlara uyum sağlamış bitkiler sıcaklığa direnirler. Örneğin; bazı tropikal bitkiler (Colocasia […]

Okumaya Devam Et

Merve Nur Yaşar15 Şubat 2020

Dünyada yağmurun yağmasına pek de şaşırmazsınız. Peki ya birisi “Güneş’te yağmur yağıyor! ” derse tepkiniz ne olurdu? Araştırmalar, Güneş’te de yağmur yağdığını kanıtladı. Fakat bu yağmur, Dünya’dakinden epey farklı bir haldedir. Güneş’te su yağmuru değil; aşırı ısınmış gaz yamuru yağar. İşte açıklaması: Güneş; elementleri sürekli kaynaştırıp ısı yaratarak bizi burada yani Dünya’da canlı tutan bir […]

Okumaya Devam Et

Şeyma Sürücü14 Şubat 2020

Biz insanları diğer primatlardan ayıran bazı mil taşları var. Bunların arasından ilk akla gelenlerden biri omurgamızın evrimleşerek dik durabilecek hale gelmesi. Atalarımızın ilk ayaklarının üzerinde dik durmaya başlamaları ve görüş açımızın değişmesiyle gelişimimiz hız kazandı ve merak duygumuz gelişti. Ancak hala elleri ve ayaklarının üzerinde yaşayan insanlar var. Bu durum Üner Tan Sendromu olarak isimlendiriliyor. […]

Okumaya Devam Et

Mualla Kavak13 Şubat 2020

Derin okyanuslar, dev kabuklular ve korkunç fener balıkları dışında teknolojinin hayati bir parçasını da saklıyor: Neredeyse tüm kıtalara ve takımadalara yayılmış internet kabloları. Görünen o ki, bütün bu denizaltı kabloları kedi videoları göndermekten fazlasını yapabilir. “Denizaltındaki kablolardan deprem verileri toplayarak faydalı bir iş yapabiliriz.” Jonathan B. Ajo-Franklin, Rice Üniversitesi ve Lawrence Berkeley Ulusal laboratuvarında çalışan […]

Okumaya Devam Et

Kategori: Doğa Bilimleri

Egzersiz Depresyondan Kurtulmanızı Sağlayabilir

Hubble Teleskobu’nu Neden Merakla Takip Etmeliyiz?

Salon Bitkileri Havayı Temizlemiyor Mu?

Pamuk Şekerinden Gezegen: Kepler 51 Sistemi

SMA ve Nadir Hastalıklar

Uzay Zaman Nedir?

Bitkiler Direnebilir Mi?

Güneş’te Yağmur Yağar Mı?

Üner Tan Sendromu’na Evrimsel Bakış Açısı

İnternet Kabloları Sarsıntıları Ölçebilir